Eziyet Yönetmelikleri Değil Sağlığa Bakan İstiyoruz!

Yapılan düzenlemelerin hiçbiri halk ve hizmeti sunan sağlık çalışanları açısından kalıcı çözüm getirmiyor. Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerliyor.

     Önce taslak yönetmelik adı altında kamuoyuna sızdırılan aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliğine karşın 19 Ekim de Ankara da Anıtpark ta bugüne kadar düzenlenmiş en güçlü ,en kalabalık aile hekimliği mitingini düzenleyerek taslak olarak sahaya sunulan yönetmeliği kabul etmeyeceğimizi Sağlık Bakanlığına bildirmiştik. Sağlık Bakanlığı tüm uyarılarımıza rağmen 30 Ekim günü resmi gazetede yayınlayarak 1 Kasım tarihi itibariyle yeni Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğini tüm aile hekimliği çalışanlarına dayatmıştır. Kasım ayının ilk haftasında bu yönetmelik geri çekilinceye kadar uyarı niteliği taşıyan üç günlük iş bırakma eylemini gerçekleştirmiştik. Taleplerimiz yerine getirilmediği ve çözüme yönelik kararlar alınmadığı takdirde sağlık meslek örgütleri ile birlikte 2-3-4-5-6 Aralık 2024 tarihlerinde 5 günlük iş bırakma kararını da kamuoyuna duyurmuştuk.

     Bizler 1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık çalışanları ve onların meslek örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini beklerken, TBMM’ye 25 Kasım 2024 günü bir kanun teklifi sunuldu. 28 Kasım’da komisyonda görüşülerek değişiklik yapılmaksızın Genel Kurula sevk edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5. maddesi ve 5510 sayılı kanunun 68. maddesinde değişiklikliğe gidildi.TBMM’ne sunulan yasa teklifi ile; etkili ve güvenilir olduklarına ilişkin henüz yeterli bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamalarını aile hekimleri birimlerinde mesai dışında ücretli olarak gerçekleştirilebilecek. Halkın sağlığı için birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekir, GETAT uygulamalarının değil. Baştan söylemek istiyoruz; bu değişiklikler TBMM’de yasalaşacak olursa birinci basamak sağlık hizmetleri piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edilecektir. Yine aynı yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen sağlık raporlarını ücretli hale getirmektedir. Aile hekimliğinde ücretli uygulama istemiyoruz. Bu yasa teklifi ile hastanelerde muayene katkı payı artırılmakta halkımız cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır.  Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa  hastanelere aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir. Ancak yayınlanan aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliğinde vatandaşın yılda yediden fazla tüm sağlık kuruluşlarına başvurusu durumunda hastanelere yaptığı sevklerden dolayı aile hekimine  hak edişini keserek cezalandırmaktadır. Bu durum hastaneye sevk isteyen hasta ile hekimleri karşı karşıya getirecek, sağlıkta şiddeti arttıracaktır. Biz bu filmi daha önce izlemiş Denizli olarak sevk uygulamasında pilot il olmuştuk. Geçmişte acı tecrübe ile test edilen sevk uygulaması aile hekimliği uygulamasında aile hekimi başına verilen iş yükü kayıtlı nüfus 2000 ler altına düşürülmeden, hastanelere gidiş gelişmiş ülkelerde uygulanan aile hekimliği sistemindeki gibi uygulanmadan başarılı olamaz.

    Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz. Sahayı en iyi bilen sağlık çalışanlarının, hekimlerin ve sağlık meslek örgütlerinin yapılan değişikliklere yönelik görüşlerini ve önerilerini dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık çalışanlarının sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz taleplerimiz dikkate alınmalıdır. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz: 

  Yayınlanan Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği Aile Hekimliği çalışanlarının tüm çalışma şevkini bozmuş, birçok aile hekimi ve aile hekimliği çalışanı ebe, hemşire yıllardır yürüttükleri hizmetten istifa etmenin eşiğine getirmiştir. Sahaya çıkan Sağlık Müdürlüğü ve bakanlık yetkililerinin ikna çalışmalarına rağmen aile sağlığı merkezlerinde huzursuzluk, umutsuzluk her şeyin yerini almıştır.

 Yine bu yönetmelikle  tüm vatandaşlarımız 6 ayda bir aile sağlığı merkezine gelmek zorunda kalacak aynı zamanda aile hekimliği dahil tüm sağlık kuruluşlarından yılda 7 den fazla hizmet almaması sağlanacaktır.  Eğer vatandaşımız sağlık kuruluşuna 7 den fazla giderse yada aile hekimliğine 6 ayda bir uğramazsa aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına ceza verilecek. Aynı zamanda vatandaşımıza da SGK üzerinden katkı payı arttırılacaktır.

    Sağlık Bakanlığı aile hekimliği çalışanlarına son 6 ay aile sağlığı merkezine gelmeyen hastalarından dolayı uygulayacağı hak ediş kesintisini yetersiz bulmuş olmalı ki; daha önceden 4000 nüfusa kadar ödeme yaptığı kişi sayısını 3500 e indirmiş, nüfus düşüşünden dolayı oluşan %12.5 hak kaybı için herhangi bir düzenleme yapmamıştır. Artık aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliği masa başı sağlık idarecilerin aile hekimliği çalışanlarına EZİYET ettiği alan haline gelmiştir.

 Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının hastalık, izin gibi çalışamadığı durumda alacağı temel ücretlerde hiçbir iyileştirme yapmadan sürekli tek taraflı aile hekimleri ve çalışanlarına yüklenilen yüksek iş gücü ve angaryalarla aile hekimliği sisteminin artık çökmesine ramak kalmıştır. Bugün performans sistemi ile sağlık çalışanlarını sürekli robot gibi çalıştırmayı planlayan yapıdan artık vazgeçilmelidir.

   Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları performans kaygısından izin kullanamaz hale gelmiştir. Aylık verilen hedef değerleri tutturamayan aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanları ciddi bir hak kaybına uğramaktadır. Bu yönetmelik ile aile hekimliğine yüklenilen iş yükü ile artık hastalarımıza 2-3 dakika bile ayıramaz hale geldik. Bugün aile hekimlerinin hastalarına yeterli sağlık hizmeti sunmak için yeterli zaman ayıramamasının suçlusu aile hekimleri midir yoksa günlük hedef performans getiren Sağlık Bakanlığı’mıdır?    

  Yüksek kayıtlı nüfus, yüksek iş yükü ve hak ediş kesintisi cezası ile dayatılan performans sisteminden vazgeçilmelidir. Bu yönetmelik aile hekimliği çalışanlarına iyileştirme değil EZİYET yönetmeliğidir. Temel ücretten dahi hak ediş kesintisi yapan EZİYET yönetmeliğinden vazgeçilmeli, aile hekimliği temel ücretleri arttırılmalıdır. EZİYET YÖNETMELİĞİ içinde barındırdığı tüm negatif performans kriterleri iptal edilmelidir. Aile hekimleri ve aile hekimliği çalışanlarının hak edişlerinin teşvik adı altında ulaşılamayacak hedeflere bağlamaktan vazgeçilmelidir.

  Aile hekimliğinde sözleşmenin feshini kolaylaştıran uygulamadan vazgeçilmelidir. İş güvencesiz çalışmak istemiyoruz. Tüm aile hekimliği çalışanları olarak mesleğimizi bilimsel gerçekler ışığında herhangi bir gelir kaybı korkusu olmadan yapmak istiyoruz.

   Aile hekimlerinin reçeteleri üzerinden baskı uygulamak, gelir kaybı tehdidinde bulunmak nasıl bir mantıktır. Hedefi belirsiz ve tutturulması neredeyse imkansız akılcı ilaç adı altında uygulamadan vazgeçilmelidir. Hekimlerin reçetesine müdahale olarak gördüğümüz yönetmelik uygulamasını kabul etmiyoruz.

  Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve  tüm sağlık çalışanlarına   emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesintisiz temel hak ediş ödenmeli, hak edişlerde uygulanan her türlü negatif performans uygulamalarından vazgeçilmelidir.

  Aile hekimliğinde nöbet olmaz dedik halen aynı şeyi tekrarlıyoruz. Aile hekimliğindeki tüm nöbet uygulamalarına son verilmelidir.Entegre Aile Sağlığı Merkezi uygulamasından vazgeçilmelidir.Aile hekimlerine ihtiyaç olmadığı halde Entegre Hastanelerde zorla nöbet tutturmak, tutmayanın gelirini yarı yarıya hatta daha fazlası kesmek nasıl bir mantıktır. Aile hekimliğinde nöbet olamaz. Yönetmelikteki bu ceza uygulamasını kabul etmiyoruz.

  Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalı, bu uygulamalar sırasında aile hekimliği çalışanlarına herhangi bir hak kaybı oluşturulmamalıdır.

   Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, tıbbi sekreter görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile Sağlığı Çalışanı ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödemeleri Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.

  Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

  Bizler halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi, mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini talep istiyoruz.

     Bu eylemlerimiz sadece sağlık emekçileri için değildir. Bizler meslek onurumuza sahip çıkarken, bilimsellikten uzak uygulamalara karşı dururken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz.  Bu nedenle de bir hak olan sağlık için cebinden daha fazla para ödemek istemeyen, nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen halkımızın da desteğini bekliyoruz. 2-6 Aralık 2024 tarihlerinde halkımızı ASM’ lerden hizmet almak için değil sağlık hakkına sahip çıkmak için alanlarda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz.

     2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında Aile Sağlığı Merkezleri çalışanları olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz.   Bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.

DENİZLİ AİLE HEKİMLERİ DERNEĞİ

Yorumlar